Stres ve Yaşamımızdaki Etkileri
/ Ebru ÖZER ÖZKUL
İnsanoğlu doğumdan ,büyüyüp geliştiği yaşam evreleri ve ölüme kadar ki süreçlerin “gelişim dönemleri “ herhangi bir anında beslenme açlık susuzluk ,barınma ve korunma gibi ihtiyaçların yani fizyolojik dürtülerin giderildiği oranda kendini güvende ,karşılanmadığı takdirde kendini tehlikede hissedecektir.Fizyolojik dürtüler karşılanmadığı takdirde heyecan ve kaygı ortaya çıkabilir,bu da organizmada stres yaratabilir.Bu stresin fizyolojik tarafıdır.Stres organizmayı olumsuz etkiler.Böbrek üstü bezlerini harekete geçirir.Bu da vücutta ürperti oluşturur ,göz bebekleri büyür ,kalbimizin ritmik atışlarını etkileyerek organizmanın dengesini bozar
Stresi , psikolojik boyutları ile bir süreç olarak irdelediğimizde olayları, olguları, durumları;bireylerin algılamaları duygu ve düşünceleri yorumlamaları , ve değerlendirmeleri birden çok boyutun devreye girdiği gözlenir.Organizma, stresle olumsuz tepkiler verdikçe stres kaçınılmaz ortaya çıkacaktır.Organizma olumlu tepkiler verdiği oranda stresin ortaya çıkmadığı ve organizmayı olumsuz etkileyecek düzeylerde yaşanmadığını görüyoruz.Stresin nedenleri bireyin iç ve dış etkenleri olabilir.Durumları ve olayları bireyin nasıl algıladığı, duygu ve düşüncelerini nasıl yaşattığı veya tepki biçimlerinin strese sebep olup olmadığı önemli bir konudur.Fizyolojik ihtiyaçlar önemlidir fakat günümüzdeki stres kaynakları sisteme uyma davranışları olarak da gözlenebilir.Örneğin günümüzün “ne kadar çok alırsan o kadar mutlu olursun” mesajları da alamadığında yoksunluk hissettirerek stres sürükleyebiliyor.Günümüz modern insanı düzgün giyinmek iyi yaşamak ihtiyaçlarını abartarak gelirinden daha fazla harcama yaparak kendi kendine tüketiyor aslında .Tüketim davranışı her zaman daha fazlasını al ve her zaman daha fazla ye, ve her zaman daha fazla harcama yap kültlerinden geçiyor.Alamadığında da stres yaşıyor ,alıp ödeyemediğinde de stres yaşıyor.Stres kaynakları kontrol altına alınan kaynaklar ve kontrol altına alınamayan kaynaklar olarak ikiye ayrılıyor.Kontrol edilemeyen kaynaklar için stres yapmak ; örneğin İstanbul da trafik sıkışıklığı sizi strese sokuyorsa ve bu durumu o anda düzeltemiyorsanız bu konunun çözümü sizi aşıyorsa bu kontrol edilemeyen kaynaklar olarak değerlendirilir .Bu durumda yapabileceğiz en iyi şekilde o vakti değerlendirmeye çalışmak en mantıklısıdır.Şu durumda stres yaratmak vücudumuza bir zehri kontrolsüz olarak salmaya benzer ; çünkü stres anında vücut bütün yaşamsal organlardan kanı çekerek ellere ve ayaklara pompalar.Bu organizmanın kaç yada savaş tepkisindendir .İşe bu yüzden bütün enerji kollara ve bacaklara yollanır .Bu durumu trafikte sinirlenip kavga eden şoförler de gözlenebilir.Stres fizyolojiyi etkileyip daha sonra psikolojiyi de etkileyebilmesi tahrip gücü yüksek bir bombaya benzetilebilir.Aslına bakarsanız bir miktar stres hepimiz için gereklidir.En çok yaptığımız günlük hareketler için bile biraz mukavemet için stres gereklidir fakat biz bu durumu da abartıp yedi gün yirmi dört saate çıkarınca vücudumuz tehlike sinyallerini sürekli hale getiriyor.Karşımızdan bizi yemek yada saldırmak için koşan bir aslan gördüğümüzde ne yaparız ?Vücudumuz böyle bir durumda hayatta kalmak için kaç yada gücün yetiyorsa savaş komutunu vermek için adrelanin salgılar.Bizde kaçtık yada başka bir ihtimalle bir aslanı yendik tehlike bitiğinde salgı bezleri salgılamayı keser normale döneriz,Sıkıntı olan durumu bilişsel süreçte sürekli bir tehlike varmış gibi teyakkuzda durduğumuz zaman vücut buna adapte olamayıp sinyal vermeyi hastalık ve arıza olarak ortaya çıkarır.Stres kaynaklı hastalıkların oluşma sebepleri bu durumun sürekli çalışmasıdır.
Sonuç olarak stresin etkisi , stresin yoğun yaşanması ;stresin bireyleri etkileme gücü ,şiddeti ve yoğunluğunun derecesi ile ilişkili olarak değişkenlik göstermektedir.Bazen bu olumsuz durumlar karşısında organizma olayları olumlu algılama, anlamlandırma yada olumsuz duruma karşı koyma ,mücadele etme gibi olumlu tepkiler de geliştirebiliyor.Kısacası bireyler aynı olay ve olgularda farklı tepkiler verebilirler.Bireyler stresle başa çıkmak için savunma düzeneklerinden inkar etme , bastırma . yansıtma ve akılcılaştırmayı kullanabilirler ve stresin olumsuz etkisinden kurtulabilirler.Strese dayanıklı kişilik özellikleri olanlar ,strese karşı organizmalarını koruyucu tedbirlerini alabilmiş ve bu becerileri hayatlarına geçirebilmiş insanlardır.Stresle baş etme becerilerimizi geliştirme hayata daha sağlıklı bireyler olarak devam etmede önemlilik arz etmektedir.