Mükemmel Olmak ya da Olmamak
/ Ebru ÖZER ÖZKUL
Günümüzde rekabetçi ve oldukça acımasız yaşam koşulları mükemmeliyetçi davranış sergilemelerine ve bu davranışları geliştirmelerine neden oluyor.hepimiz çocukluğumuzdan beri daha iyisini yapmak ve sürekli kendimizi geliştirmek için enerjimizi harcıyoruz yatırımlarımızı bu yönde yapıyoruz. Ancak ‘mükemmel olma isteğiyle’ ‘mükemmeliyetçilik’ arasında çok önemli bir fark var. Mükemmelliyetçilik Obsesif Kompulsüf Kişilik yapısının en önemli özelliklerinden biridir.
Mükemmeliyetçiliği biraz daha ayrıntılı anlatmak istersek, her konuda takıntı düzeyinde başarılı , kendilerine ulaşılması neredeyse imkansız hedefler belirlerler ve bu hedefleri gerçekleştirme konusunda gerçekçi olmayan çok yüksek bir performans beklerler. Ayrıca bu beklentiyi sadece kendilerinden beklemeyip hizmet aldıkları insanlardan , kurumlardan ve çevresinde yakın ilişki kurduğu insanlardan da bekleyebilirler.
Yapılan araştırmalar kusursuzluğu yada mükemmeliyetçiliği ilke edinen insanların daha fazla stres hormonu salgıladığı ortaya çıkmaktadır. Hep en iyisini yapma gibi yoğun çaba harcayan herhangi biri elbette daha çabuk yorulacak ,daha çabuk sinirlenecek ve moreli daha çabuk bozulacaktır..Bu kişiler başarılı olduklarında ve hiç hata yapmadıklarında kendilerini iyi hissederler ve kendilerine güvenebilirler.Kendi hata ve başarısızlıklarına karşı oldukça duyarlıdırlar. Yaptıkları işin yeterince iyi olmadığından şüphe duyarlar yapılan işlerde ve başa gelen olaylarda hata bulmaya çalışırlar.Düzenli olarak kontrolcülük yapmaktan kendilerini alıkoyamazlar.Aşırı genellemeler yaparak tek bir durum yada davranışa bakarak şöyle yargıları rahatça düşünüp telaffuz edebilirler.’asla ,daima, kesinlikle yada her şey benim başıma gelir’ gibi ifadeleri çok sık kullanırlar. Olumsuzlukları büyütüp yalnızca olumsuz ayrıntılara takılabilirler. Tüm bu düşünce hataları ve katı kurallar sonucunda da olumsuz durumlarla karşı karşıya kalırlar. Sonrasın da başa çıkacaklarının da üstünde yoğun suçluluk , kararsızlık, çökkünlük, yetersizlik ve değersizlik duyguları yaşarlar. Bu olumsuz duyguların yanı sıra mükemmeliyetçilikle bağlantılı bir takım sağlıksız davranışlar da gelişebilir,bir işi yapıldığından emin olmak için defalarca kontrol etmek, işi yaparken yapılan adımlarda hiç kimseye güvenmemek , diğer insanlarla ortak bir çalışma işine girdiklerinde sürekli onları izleyip kontrol etmek işlerin istedikleri gibi yapılmayacağı şüphe ile başka insanlara güvenip iş vermemek gibi bir çok davranış geliştirdikleri görülür.Bu durum getirdiği yoğun stres nedeniyle fiziksel,psikolojik sağlığı insanlarla iletişimi olumsuz yönde etkiler.Hepimiz şöyle bir olayı gözlemlemişizdir yada daha çok erkeklerin yakındığı bir olgudur; eve temizlik için bir yardımcı alıp gelen yardımcıdan daha fazla iş yapan ve yorulan titiz kadınları skeçlere konu olmalarıyla günlük hayatta tecrübe ettiğimiz bir durumdur.
Mükemmeliyetçilikle nasıl başa çıkılabilir?
Başarısızlık ve kendinizi küçümseme ile sonuçlanacak kadar yüksek beklentiler yerine bireysel yeteneklerinizi ilgi ve ihtiyaçlarınızla uyumlu gerçekçi hedefler belirleyin.
Sadece hatalara odaklanmak yerine hata olabileceğini insanın olduğu her alanda ihlallerin olabileceğini kabul etmekle ve onlarla karşılaşıldığında öldüm bittim kaybettim diye bakmak yerine bu olay da hayatımda bir tecrübeydi diye bakmayı öğrenin.
Hayatı sürekli deneyimlerin içinde; aldığımız dersler ,yaşadığımız sevinçler üzüntüler ve mutluluktan ibaret olan bir akış olarak kabul edin.
Yapılan herhangi bir işi iyi sonuçlanmayabilir sonuca odaklanmayı bırakıp süreçte bu durum size neler öğretti yaşanılan iyi deneyimlerin ruh halini içselleştirmeyi deneyin. Belki bunu ilk seferde yapmak oldukça zor gibi görünebilir fakat emin olun zihniniz bir şeyi öğrenirken zorlansa da alışkanlık geliştirebilir.
Sevgiyle…..